10 Haziran 2012 Pazar

Kürtaj


Duygularıma kürtaj istiyorum.
Bu şehri terk etme duygusu yeniden perçinlendi benliğime. Tam yeniden demişken herşeye, bütün aksilikler, geliyor üzerime. Kurduğum hayallerin bir bir gerçekleşmesini beklerken, tepe taklak ediyor bu sahipsiz duygular her seferinde. Canımı acıtan aşk değil, yalnızlık değil! Canımı acıtan benim! Kendimim böylece mutsuz olmak isteyen. Kendimim böylece bırakıp gitmek isteyen. Kendimim çok isteyip gidemeyen...

Bazen bıkıyor, bunalıyor konuşmalardan insan. Hayatının en güzel yıllarını, 'hiç' uğruna baltalamaktan pişmanlık duyuyor, kanayan yaralarının kabuk bağlamasına izin vermiyor yinede, kanattıkça kanatıyor olacağanca gücüyle. Umut bağlıyor, ona gülümseyen kişiye. Bir satır yazıyor, bir satırda ağlıyor isteksizce. Ne olacağını bilmeden yaşıyor. Bir umut fal baktırıyor. Üç vakte kadar olacak sanıyor. Yanılıyor.

İnsan gitse dahi, tüm düşüncelerini, anılarını, mutlu-mutsuzluklarını da yanında götürüyor. İşte bırakmak istediklerim de bunlar ya! Kendinden kurtulamazsın ki. Ölmek istemediğin sürece ki öyle bir niyetim yok. Her şeye rağmen söylediğim bir söz "herşey çok güzel olacak". İnanıyorum, çok kısa bir süre içinde olacak. Biliyorum, hiç bir şey imkansız değil! Ve güveniyorum tanrıya, var elbette benim umutlarımın karşılığı.

Kendin seçersin, doğru-yanlış yolunu. Olaylara göre yön bulur sadece. Önceden yazılmış denilen 'kader' işte burada örmeye başlar ağlarını. Sinsi sinsi iliklerine işler. Ya umutsuzluğa kapılırsın ya mutluluğun dibini görürsün. Adım aynı adım, sen aynı sen ama tek var o yol ayrımı seçmek!

11.06.2012 07:35

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder