22 Mayıs 2012 Salı

Biliyorum

Sonsuz bir uçurum var..
Ben düştükçe düşüyor, hızlandıkça hızlanıyorum.. Hiç sesimi çıkarmıyorum, arkamdan ittirip düşmeme sebep olanın ellerinin sıcaklığı hala sırtımda iken; düşmenin anlamı değil, onun dokunmasının anlamsızlığında takılı kalıyorum..
Söylenmiş yalanlar, ihanet edilmiş ilişkiler, yıpranmış kişiler, özlenmiş gülümsemeler...
Hepsine duyulan özlem..
Beğenilmemiş buruşturulup çöpe atılmış bir mektup gibi, hayatın kenarında yaşanmışlıklar..
Bekleyen; beklenenin hayatının her köşesinde 'gelecek' diye ümit ettiği, gelemeyeceğini de bir nebze düşündüğü, beklemelerine değecek olanmış gibi beklemeye devam edendir .
Yine de olacak olandır. Umududur, seveceğidir, ömrüdür bekleyeni.
Kimsenin inanmadığı, masallarda yaşanmış denilen bir Aşk'ı beklemek..
Hırpalanmış, yıpratılmış, bencilleşmiş kişilere duyulan; evrim aldatmacası Aşk.
Her gidenin darp ettiği, hayata bir defa daha yeniden derdirten, duyulmamış, görülmemiş, ızdırap çekmeye yarayan Aşk.
Bu kadar katı, bu kadar acımasız olan Aşk'ı hala beklemek..
Aptalca...
Evet kabul ediyorum ben bir aptalım. Beklediğime değecek olan, gelecek. Biliyorum, olacak, saracak beni; hiç bırakmayacakmış gibi. En çok, hep en çok o sevecek.
En çok..
15.07.11 08:20

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder