22 Mayıs 2012 Salı

Kır Zincirlerini



'BEN'den uzaklaşıyorum.
Bu sefer ben gidiyorum, benden.
Zamanı geldi.

Aynaya baktığımda gördüğüm ben değilim! Başkasının bedenine hapis olmuş bir ruh gibi, kendimi tanıyamıyorum.

Ölü bedenimin defnedilmeye, ruhumun yeni bir bedene ihtiyacı var hepsi bu.
Yavaş yavaş, iç çekerek ruhumu bırakıyorum.

Özgürsün artık!

Hayatın güzelliklerini görmeye başla!

Üzülmeyle, ağlamayla ve mutsuzlukla vaktini kaybedemeyeceğin kadar kısa ömrün!
Mutlu ol, hep gül!

Seni mutsuz edenleri uzaklaştır, etrafından. Dert edinme, bırak (seni) dert edinsinler!
Hayatı dibine kadar yaşa! O an mutlu oluyorsan, düşünmeden 'onu' yap. Kimsenin dediğine bakma, Senin hayatın bu!

Keşkelerle yaşamamak için, yap gitsin! Belki pişman olursun ama aklında kalmaz. Ben istedim dersin, başkası demişti dememek için, ki pişman olman düşük bir ihtimal.

Başkalarının mutluluğu için, kendi mutsuzluğunu seçme!

Gerek yok!

Bırak gitsin!
Unut bitsin!

Kır zincirlerini!
Çünkü hayat mutlu olmaya zaman ayıramayacak kadar çabuk geçiyor.. Mutsuzlukla onu boşa harcama.

17.05.11 11:42

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder