22 Mayıs 2012 Salı

Merhaba

Olmaz!
-Dı ama oldu.
Zaman geçti, sen büyüdün... Hayatın gerçek yüzünü görmeye başladın... Mutluluklardan üzüntülere, üzüntülerden mutluluklara...

Acı çektirdin, daha çokta acı çektin, geceleri odanda gizlice ağlayıp, kimse sesini duymasın diye o gözyaşlarından sırılsıklam olan yastığına yattın değil mi? Dışarıdan bakılınca çok mutlu olduğunu zannetsinler diye, hep güldün; kendini kandırdın değil mi?

O'nun yeni sevgilisini görünce, 'hiç güzel de değilmiş, kendi gibi birini bulmuş' dedin değil mi? Oysa 'O' senin için dünyanın en yakışıklısı ( güzeli ) iken... bunları söyledin değil mi? Defalarca onunla geçtiğiniz yerlerden, onu unutmak uğruna başkasıyla geçip, o anları gözlerinin önünde canlandırdın değil mi? Her bulduğun yazıyı, her bulduğun mısrayı ona itafen iletine yazdın değil mi? Sizin şarkınız çalarken gözlerin dolup, dudağını ıssırdın değil mi? Başkasının elini tutup, öperken gözlerin kapalı onu hayal ettin değil mi?
Otobüste giderken ya da durakta beklerken onun kokusunu kullanan birini fark ettiğinde, hem oradan uzaklaşıp hem de gözlerin onu aradı değil mi? Gece uyurken rüyanda kötüde olsa onu görmek için, uykuya daldın değil mi? Ona ait eşyaları ( sinema biletleri, yüzük, yemek fişi.. vb. ) o gizli yerden çıkarıp, defalarca ağladın değil mi? Eski resimlerinize bakıp, 'Seviyorduk, nasıl oldu? Niye?' diye sordun değil mi?

Ne oldu, hep kendini üzdün.
Hepsi geçti, gitti ve bitti.
Sen artık eski sen değilsin ama, yeni bir SEN olabilirsin.
Hadi başla, bir yerden.
Bugüne, yeni bir hayata başlarmışçasına umutlarla başla..

Hadi!
Mutluluğa başladığın ilk güne...Merhaba!
Perşembe, Nisan 28, 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder